Perşembe, Temmuz 01, 2010




Uzun zamandır sinemaya gitmemiştim.Biraz da kardeşimin ısrarıyla geçtiğimiz hafta Perşembe günü bir arkadaşımı da alıp çıktık.Kardeşimin aklında farklı bir film olsa da benim tercihim onun da aklını çeldi ve “Uzaklara Gidelim” adlı filmi izledik.Ve hiç birimiz pişman olmadık.Komedi ve romantizmin harmanlandığı ama hiçbirinin diğerini bastırmadığı bir filmdi..Bebek bekleyen bir çiftin kendilerine yaşayacak daha iyi bir yer bulmak için eski bir Volvoyla çıktıkları yolculuğun hikayesi.Her durulan seçenek farklı bir hikaye sunuyor seyirciye.Kimi zaman matrak kimi zaman da son derece hüzünlü.Yolculukları esnasında gizli köşelerini de birbirleriyle paylaşarak bağlarını güçlendirirken,bebek bekleyen her ailenin kafasından geçebilecek çelişkileri birlikte çözmelerini izledik.İnsanın içini ısıtan,gününü aydınlatan filmlerden “Uzaklara Gidelim”.Film müziği Alex Murdoch tarafından yapılmış.Müzikler ayrı film ayrı bir keyif yaşattı bize.


Film fragman müziği için buraya


Yine vizyondaki filmlerden birini de dün evde izledim.”İlahların Aşkı”..Masal tadında ancak gerçek dünyada geçen ilginç bir aşk hikayesi.Bir gün İrlandalı bir balıkçının ağına takılan bir kadın her şeyi başlatır.Balıkçının küçük kızı onun deniz kızı olduğunda ısrarlıdır ve izleyenleri de bu masala inandırır.Daha doğrusu ben hala deniz kızı olması gerektiğini savunanlardanım.Sanırım yetişkin bakış açısına geçmeyi inatla reddediyorum.P.C. I Love You filminde de İrlanda ve İrlanda nın bağrından kopup gelmiş yakışıklılar gözlerimizi kamaştırmıştı..Tabi benim “gerçekçi” eşim “ben hiç böyle yakışıklı İrlandalı görmedim”, diyerek hayallerimi yıkmaya çalışmış olsa da.Bu filmde de muhteşem İrlanda manzaraları çıkıyor karşımıza.Bir de olayların yönünü değiştiren parça gerçekten muhteşemdi..Dinlemek için

buraya