Cumartesi, Ağustos 12, 2006

SONUNDA ANLIYORUM...AFFEDEBİLECEK MİSİN

Nasılda körmüşüm meğer...Sen sevgini göstermek için direnirken hayata,ben senin kalbini hep başkalarında bıraktığını sanmışım...Sana yalancı roller vermişim eski aşk masallarında...Herkesin beyaz atlı prensiyken benden esirgediğini düşünmüşüm sevgini...Oysa sen hep bize dair hayallerle süslemişsin günlerimizi...
Şimdi bir taraftan murluluğu var içimde sevgini hissetmenin,diğer tarafta acısı sana haksızlık etmenin...
Farkında olmadan kafamda kurduğum şeyler yüzünden hep haksızlık ettim sana...
Üstelik kendimede eziyet edip huzur vermedim çoğu kez aşkıma...
Oysa şimdi ilk kez bu denli inanıyorum geçmişten koptuğuna...
Ve ilk kez dün geceden sonra eminin yalnız kalbinde beni taşıdığına...
Seni çokkkkkk seviyorum...

Cuma, Ağustos 11, 2006

ŞANSIMA...

hiç bir zaman geçmişin kadar sevemiyeceksin beni...Hiç bir zaman gözlerin benim öyle uzaklara dalamayacak biliyorum...Hiç bir aşkın kadar mutlu etmeyeceğim seni...Hep senin için benden önce bir başka kaçırdığın fırsat olacak kafanda...Her kavgamızda dinlediğin bir parça benden koparacak seni...Ben senin için ne olduğumu hiç bilemeyeceğim...Buna rağmen ben hep seni sadece seni sevmiş olacağım...Sen ders aldığın aşkların yüzünden benden esirgeyeceksin sevgini...Benim sevgim senin ihanete uğrayan aşkların yüzünden intikamın olacak geçmişe...
Ben seni sensin diye yalnız sensin diye severken;sen beni yavaş yavaş kaybedeceksin kendi aşkım içimde..
Ne diyebilirim ki sana;senin şanssızlığın,benim aşksızlığım oldu sanırım....

Pazartesi, Ağustos 07, 2006

ne güzel seviyorum diyebilmek...

Okumadığını bilmeden yazmak ne de rahat bi şey...
Yine seni bekliyorum,
yemekler hazır,böreğin nar gibi kızarmış.
Bugün başbaşa kalabileceğimiz gidişim öncesi sayılı saatlerden nede olsa...
Hala ilk günkü gibi kalbim çarpıyor seni beklerken,
tabi sana komik gelecek bu biliyorum ama her düşündüğümde çırpıyor kalbim hala pır pır..
Ve sen en baştaki gibi sürprizlerle dolu gizemli adam...
Benim buz devrimsin sen,çaktırmadan seven ama hep kalbini açık unutan sevgilimsin..
Şİmdi karar veremiyorum aslında bu kadar güzel şey yazmışken sana okutsam mı acaba bunları diye?
Yoksa;
sen bi an aklına gelse,okusan,sonra da ta kalbinden gülüp bana "salak" desen:)
Ardından ansızın bi mesaj atsan yine,seviyorum diye...

Çarşamba, Ağustos 02, 2006

Neden ki?

Sen hep böylesin işte.Sevgini öylece önüme sermek yerine hep hissettirmeye çalışıyorsun.Ama benim içimdeki bu kuşku acaba bunun eseri olabilir mi?Yani sevgini haykıran mesajlarında bile burnuma gelen gizem kokusu.Kapılarını zorladığımı hissettiğin kalbine ve buny başaran sevgime duyduğun saygı;aşk mı?
Yada bana aşık mısın yoksa saygılı mı?
Yazdığın gibi,emeğime ve sevgime karşılık duyduğun saygı ve sevgi aslında mecbur kalmak mı?
Yoksa seni baştan çıkarmak mı yaptığım?
Yani sonunda serbest mi biıraktın dizginleri,inandın mı?
Ve mutlu etmesi gerekirken beni delice neden bu anlaşılamaz anlamama inadım...
Neden öylece basitçe sevemiyoruz birbirimizi..
Neden hep detaylara takılır aklım..