Cuma, Aralık 05, 2008

aşk

Nedir aşk??Çalan şarkı da onu düşnmek mi yoksa?Bir kez mi gelir aşk?Gelince kalmaz mı hep?Bitince anlar mı insan?Konuşacak şey bulamazsan suskunlukta mı aramak lazım onu???

Pazar, Kasım 09, 2008

boşluk

bir sonu daha boş boş evde pinekleyerek geçti.Son üç haftadır eşim kayınvalidemin bitmek bilmeyen isleriyle uğraşıyor çünkü..!bu hafta sonu ise daha kahaltımızı dahi yapamadan çıktı evden ve hala dönmedi.Bense biraz internet biraz kitap ve ufak ev işleriyle zaman öldürdüm..Bugünler de her şey daha monoton,daha tahammül edilmesi zor geliyor.Sabrın sonu selametmiş ya beklemedeyim:)
Şu sıralar elimde iki kitap var..Biri Stephen King den Aşk Hikayesi..Diğeri ise "Aşk Mutfakda Pişer"..

Cumartesi, Ekim 18, 2008

şu sıralar..

yoğunluk azalmak bimiyor..hatta tam tersine hızla çoğalıyor yapılacaklar.veli ziyaretleri,artan projeler ve görevlendirme ile aldığım iki okul tempomun hiç azalmadan katlanmasını sağladı..bu aralar iş dışında çok fazla şeye zaman ayıramıyorum..yazmadığım süre içinde yanılmıyorsam üç kitap bitirdim.İçlerinde en keyif aldığım ise;"hayatın ta kendisi lokantası" isimli kitaptı.."Pegasus Sırrı" ise beni en çok hayalkırıklığına uğratan oldu..Daha detaylı bilgiyi bir sonrakı yazımda veririm artık..

Çarşamba, Eylül 17, 2008

özel eğitim

okulun ilk günlerini hatta ilk haftalarını geride bıraktık.Ama benim yoğunluk henüz azalmadı.Kaynaştırma öğrencilerimize yönelik BEP(Bireyselleştirilmiş eğitim planı)hazırlamakla uğraşıyorum.Çok tecrübeli olduğum bir alan olmadığı iiçin de oldukça zamanımı alıyorum.Yaprak dökümünü izlerken başlayan fenerbahçe maçı nedeniyle televizyonu eşime devrettim,böylece bende çalışmalarıma geri döneceğim..umarım herhangi bir yanlış yapmadan bu işin de üsteinden gelebilirim.

Pazar, Eylül 07, 2008

Yaz yaz yaz..

Yazın bittiğini düşünmek için biraz acele etmişim..Havalar hala oldukça sıcak..Okul,okul sonrası seminerler,toplantılar ve ramazan derken geçen hafta oldukça yorucuydu..
Tahminimden oldukça yoğun ve hızlı başladı bu dönem.Yılın ilk toplantısı oldukça çetin tartışmalara sahne oldu.Her ne kadar yetişkin ve eğitimci de olsak iletişim becerilerinden yoksun kişilerde var ne yazık ki aramızda..
Umarım bir an önce sıcaklıklar düşer ve Ramazan ayında biraz daha huzurlu günler yaşarız..
Ev hayatıma gelince işlerin her zamankinden çok daha iyi olduğunu belirtmeliyim:)))

Cumartesi, Ağustos 30, 2008

okul başlıyorrr..

Samsun dan döneli epey oldu aslında ama sevgili eşimin sayesinde (nasıl becerdiğini hala anlayamadığım ultra dağınık evimiz nedeniyle) günlerim temizlikle geçti..Bu arada puzzle mı bitirdim ve iki yeni kitap daha aldım.İkisi de İhsan Oktay Anar a ait.Puslu Kıtalar Atlası ve Amat..Amat ı henüz okuyamadım ama tüm kitapları oldukça güzel ve ilginç olduğuna eminim.
Ayrıca hazır sezon sonu indirimi başlamışken alışveriş de yapayım dedim.Koton dan bir gömlek(ne zamandır istediğim erkek gömleklerinin deseninde olan çok tatlı ince mavi çizgili),journey den de bir siyah kalem etek ve beyaz düşük kol(çok hoş kol düğmeleri var)bir gömlek aldım.Doğrusu çok şık oldular ama malum henüz giymek için pek ıygun değiller.Bir iki hafta sonra biraz daha düşük sıcaklıklar için ideal kıyafetler.Şimdi bir kaç kumaş pantolana ihtiyacım var..Artık o ferah yaz giysilerinin yerini ofis modası alacak sanırım:))

Salı, Ağustos 05, 2008

okunanlar



tatilin en güzel kısmı sınırsızca okuma zamanı sunması.Ayrıca şu sıralar yaptığım en keyifli şey bu.Perşembe günü Samsun a gideceğim.Bu yüzden dün üç kiyap almıştım.Orda da okurum düşüncesiyle.Ancak birini bitirdim bile.Böyle giderse ikinci de bu gece bitebilir..Kitap okumanın dşında şeylerde yapıyorum tabi ki.Bşr kaç gün eşimin ailesi ile görüşmekle geçti.En azından bir süre onlarla çok zaman geçirmediğim gibi bir siteme maruz kalmam sanırım.Dün saçlarımı boyattımNe zamandır istediğim bakır kumral arası bir renk.Oldukça hoşuma gitti.Sadece kesim şekli çok içime sinmedi ama olsun alışmam çok sürmez zaten.Yarında gitmeden önce alışverişe çıkacağım.Sezon indirimler var malum.Üniversiteyi kazanan yeğenime giyecek bir şeyler bakmak istiyorum.Eşimle aramsa daha iyi.Umarın yokluğum yararlı olur.
Tammadığım süre içinde okuduğum kitapların ilki "Kavim"..
Yazarı Ahmet Ümit.Daha önce de kitaplarını zevkle okuduğum yazarımız beni yine hayalkırıklığına uğratmadı.Oldukça sürükleyici bir polisiye roman.
Okumayı bitirdiğim diğer kitap ise "Leylak Zamanı".Yazarı Maeve Binchy..Daha önce aynı yazarın "İtalyanca Aşk Başkadır" isimli kitabını okumuştum.Bu kitap diğerinden çok daha güzeldi bence.
Şu sıralarda da "Porto Bello Cadısı" isimli kitabı okuyorum.Yazarı Paulo Coelho.Aslında çok kıısa sürede bitirmek istiyorum ancak Samsun a götürmek için elimde sadece Murathan Mungan ın Kadından Kentler isimli kitabı kalacak gibi.Gerçi orda da bir kaç kitap almayı istiyorum.Sanırım Samsun dan dönene kadar tekrar yazamam.Umarım beni güzel şeyler bekliyordur.

Salı, Temmuz 22, 2008

dönüş..

Şu son bir kaç gündür tatsız geçiyor günler.Bir dargın bir barışığız.Yaşam stillleri,hayata bakışımız ve birbirimizle bilgili beklentilerimizdeki zıtlıklar zorluyor ilişkimizi..Sabır diliorum sadece..Sabır ve inanç başedebileceğime dair.
Kitaplığımı düzenlerken eski günlüğümü buldum.Eski dei dolu günler,acı tatlı anıları anımsadım.Yetmedi bir de üniversite yıllığımı okudum..Özledim o günleri..Eskideki beni..Hırçınlığımı ve yetebilmemi tek başıma yaşamıma.Oysa şimdi hayatıma sahip çıkamadan izliyorum olacakları..

Pazar, Temmuz 20, 2008

Tatil dönüşü

Tatil turumuza Samsun la başladık.Ailemle olmak çok güzeldi.Samsun bıraktığımdan beri çok yol almış.Güzelliğine güzellik katmış.Oldukça sosyal olan hemşehrilerim için yeni mekanlar açılmış.Ancak karadeniz havası bize unuttuğum yüzünü gösterdi.Her tarafın yandığı Temmuz gününde biz dışarı çıktığımızda ortalık bir anda karardı ve yağmur bastırdı.O gün arabadan inmek nasip olmadı.Ardından ufak da olsa bir Samsun turu yaptık sevgilimle.Onda da sıcaktan piştik:))
Sonrasında ailenin kalan fertlerini ziyarete Vezirköprü ye uğradık.Yedik içtik hem gözümüzü hm ruhumuzu doyurduk ve evimize döndük.Burda da yuırtdışında yaşayan görümcemlerle takıldık iki gün.Ortam güzeldi ama dinlenmeye hiç fırsat bulamadan iki gün içinde Kemer e doğru yol çıktık.Sevgilmle başbaşa olan bir haftalık tatilimize de böyle başladık.Kemer umduğumdan çok daha güzel bir yerdi.Otelimizde yemekleri ve turistlerle oldukça samimi olan garsonları saymazsak iyiydi.Olympos ve Çıralı ya da ufak bir tur attık.Çıralı daki yanar taş denilen yeri görmek yazın en sıcak gününde oldukça zorlu bir parkura turmandık.Ama kene başta olmak üzere tün dünyevi korkularımıdan sıyrılmak güzeldi..Dönüş yolculuğunda da Burdur İnsuyu Mağarasını gezdik.itiraf etmek gerekirse ben oldukça ürktüm.Ya izlediğim korku filmlerinden yada öle bir yerde kapalı kalmanın rahatsız ediciliğinden oldukça etkilendim
Ve tabi ki her güzel şey gibi tatil de bitti..
Şimdi evimizdeyiz..Temizlik işleri de bıraktığım gibi beni bekliyor..

Pazar, Haziran 29, 2008

ev kuşu


Bu hafta sonu kendimi eve kapattım.Halimden şikayetçi de değilim doğrusu.Zaman zaman kendini dinlemek iyi oluyor.Bir de dışarda böylesi sıcak bir hava varken tadına doyum olmuyor.Cuma günü beni bu hafta idare edeceğini düşünerek bir kitap aldım.Oldukça acelem olduğu için aceleyle alıp çıktığım kitabımı pazara kalmadan bitirdim.Kitabımın yazarı olan Dıane Setterfıeld ın diğer kitaplarına da ulaşabilmek için araştırma yaptım ancak sanırım bu ilk ve son romanı.
Kitabın ismi "On üçüncü Hikaye"..
Şu sıralar okuyacak bir şeyler arayanlar için bence ilk tercih olmalı..

Pazartesi, Haziran 23, 2008

GÜÇ bende OLSUN artık

1 saat öncesine kadar harika bir gün geçirmekteydim.Ufak tefek aksiliklere rağmen kendimi oldukça mutlu ve dinamik hissederek başlamıştım haftaya.Oysa şimdi gözyaşım burnumda yatağıma sığındım.Neden bu kadar zayıfım.Sakin olmayı,umursamaz görünmeyi başaramıycak mıyım hiç?Dışım şeffaf bir zarla kaplı sanki..İçimde ne varsa her an gözlenebiliyor.Ve en ufak bi sorun da tahammülsüzlüğüm yakıyor çevremi..Tamam çok bezginim şu an en iyisi yazmayı kesmek..

Perşembe, Haziran 19, 2008

İz Peşinde..

Geçmişin hayaletleri sisler ardından gösteriyor yüzünü..Onun hayatının kaçırdığın bir döneminin başkasına ait olması..Bunu bilmek ve kendi varlığınla kıyaslamak hayatında bıraktığı izi..Belki de izi yaratan yada en uygun düşen tabiriyle izi süren benken bunu inkar etmek.Görmemek...Görmezden gelmek..
Melankoliye davet ediyor gece beni..
Bakalım ilerleyen saatler neye gebe olacak..

Cumartesi, Haziran 14, 2008

Cumartesilerden bir cumartesi..



Tipik hafta sonu alışverişinin ardından kan şekerlerimiz düştüğü için kısa bir süre içinde eve döndük..Nasıl da bir sıcak dışarda anlatmak ne mümkün..Dün kaneleri verdik öğrencileri tatile gönderdik.Biz de kız kıza gezelim bu gece dedik ve geceye kalmadan üç bayan arkadaş çene çaldık.Özlemişim şöyle doya doya dedikodu yapmayı:))Bu sabah da ısınan havalardan dolayı balkon zamanı geldi diye düşünüp balkonumu temizledim,genelde eşimin işe yaramayan eşyalarının bulunduğu odamızı toparladım.Doğrusu oldukça yorucuydu.İçimden de bol bol eşime söylendim.Ben bunca işle uğraşırken o kucağında kıymetli laptopu keyif yapıyor diye:(Ama sonra kısa sürede tatlıya bağladık..Ve bir cumartesi daha arada kaynadı böylece..

Perşembe, Haziran 12, 2008

SUSKUNLAR ( İHSAN OKTAY ANAR)


Dün yeni bir kitaba başladım.İsmi "Suskunlar".Yazarı İhsan Oktay Anar.Henüz iki gündür okumama rağmen oldukça ilerledim.Nasıl denir,sanki bilinen zamanların bilinmeyen köşelerinde geziniyorsunuz okurken.Başta dili çok farklı gelip,ürkütmesine rağmen okuması oldukça zevkli ve sürükleyici bir kitap.Gabriel Garcia Marquez' in "Yüz Yıllık Yalnızlık" romanındaki farklılık ile benziyor.Ancak ben kitaptan çok daha zevk aldığımı söyleyebilirim..
Erken rezarvasyon fırsatına biz de kapılıp tatil yerimizi ayırttık.Aslında benim tercihim plansız tatillerden yana olmuştur.Atlayıp arabana hoşuna giden yerlerde mola vermek,yeni yerler yeni lezzetler keşfetmek..Bulunduğum yerin doğal özellkleri,mutfağı hepsini görmek isterim.Ancak eşimle var olan karakter farklılıklarımız tatil tercihlerimize de yansımış durumda.Onun tercihi klasik havuz- şezlong-yemek üçlüsünden müteşekkil..Şimdilik onun tatilimiz onun istediği doğrultuda belirlendi..

Çarşamba, Haziran 11, 2008

bloglar arası

Son günlerde öyle güzel bloglar keşfettim ki kendiminkini bir hayli ihmal ettim sanırım..Bunun dışında bir de hastalıkla uğraşara geçti günlerim.Bir kaç gün boyunca neyim olduğunu öğrenemeden perişan halde dolaştım.Neyseki artık toparlandım.
Umarım bir daha bu kadar uzun aralar vermem..

Salı, Mayıs 27, 2008

sona adım adım..

sene sonu çoğu insan insan hele de bizim meslek çalışnanları için ıstıraptır..yetişecek raporlar,tutanaklar,uvuz zıvırlar..ama eğer benim gişbi düzenli bir psikolojik daışmansanız bu günler boş-luktur..Elimde iş tutmayı sevmediğimden tüm evraklarım dönem başından düzenlemiştir,dolabım,klasörlerim defalarca tekrar yerleştirilmişltir.Yazla birlikte nasıl ki hastalıklar azalırsa sorunlar havanın verdiği enerjiden olsa gerek hafiflemiş,dolayısıyla danışan sayısı da düşmüştür.ve şu günlerde olduğu gibi erken çöken rehavet dört tarafını kuşatır:))
Bu günlerin en akılcı çözümü zamanı kişisel gelişime yoğunlaşarak değerlendirmek..

Pazartesi, Mayıs 19, 2008

tatilCİK...

4 günlük tatilin sondan bir önceki günü..Küçük bir yerde yaşamanın en büyük dezavantajı,ilk gün yapılabilecek her şey tükendi..Bugün de hadi yayılalım,bi yerlerde kenelerle ahbaplık kuralım tarzı bir organizasyon fikri çıkmazsa şayet evimle ilgilenmeyi düşünüyorum..
Yarın da muhtemelen bir sonraki iş gününe yönelik hazırlıklarla geçer..

Cuma, Mayıs 16, 2008

Yeni okul..

Yaklaşık 4 aydır yeni okulumdayım.Artık iyice buralı oldum.Ama bu süre içinde başımı kaldıramadım desem abartmış olmam.Kendini kabul ettirmek hem mesleğinle hem kişiliğinle saygınlık kazanmak kolay değil..Netice de istediğimi şekilde gelişti olaylar.Ve huzurluyum..
Evlilik de şaka maka bir yılı gidiyor.Hatta nikah tarihinden sayarsak bir yıl doldu bile..Hangisi daha zor anlayamıyorum bazen..Evliliğe alışmak mı yoksa hayatını paylaştığın insana alışmak mı?Yada yaşadığın şehre ve ailene katılan "yeni aile fertlerine"...
Bol yenilik dolu bir yıldı yani 2008..
Netice de blogumun şaşmaz yorumcusu Özgür Bey;yazmak için bu kadar malzeme varken niye bu zevkten mahrum kalayım ki??

Pazar, Şubat 10, 2008

nedensiz..

Güzel günler hep aynı güzellikte sürmüyor malesef..İnsan kalbi kırılmaya ne denli meyilli.Zorla açtığım sırf merakına yeniipde sorduğun bile bile duymayı istediğin canını yakan sözler tüm neşeni alı götürür..Benimki kendim ettim kendim buldum durumu..Ama insan alışmaz mı:))Bunu da atlatırım herhalde..
Bugün hiç ummadığım bir yerde ummadığım derecede güzel ve uygun fiyata bir çift Adidas spor ayakkabıya rastladım.Ve artık bir çift yeni spor ayakkabım var.Böyle süprizler insanı mutlu ediyor..
Asıl büyük haberse ikinci dönem işyerimin değişmiş olması.Uzun zamandır istediğim ve beklediğim bir gelişme olmasına rağmen yenilik ve değişim korkutuyor beni..

Pazartesi, Ocak 21, 2008

indirim zamanı..

Son derece hareketli günler geçirmekteyim..İş yerimin değişmesi için tayin dilekçemi verdim..Sonuç beklemek ve son kalan işlerimi yetiştirmek olağanüstü bir stres yükledi ruhuma..Kendimi oldukça yorgun ve bezgin hissediyorum.Umarım sonucu güzel olur ve buna değer..
Malum şu sıralar indirim sezonu..Aslında benim de almam gereken bir kaç şey var..Fakat dolaştığım mağazalarda nedense indirimli ama cazip ürün sayısı çok sınırlıydı.Sonunda journey de indirim sezonunu açmş.Ancak işin kötü tarafı yeterince alışveriş yaptığımdan ordan almamı gerektirecek bir ürün olmaması.Şu an daha çok hafta sonları kullanabileceğimkıyafetlere ihtiyacım.En son iki hafta önce Tita ya bu amaçla ğuradım.Skınnypantolonlardan denedim..Ve kendimi uzaylı gibi hissettim:))Bir kaç yere daha uğrayıp bulamazsam bu hakkımı Samsun a saklamayı düşünüyorum..Artık yarım alışveriş perhizine girdim sayılır..Sadece ihtiyacın olanı al diğer ürünlere sırf indirimli ürünlere bakmaya bile girme!!!Çünkü indirimli satışların aslında hiç de indirimli olmadığını ve sayede mağazanın çok daha fazla kar elde ettiğini benim bütçeminse bir iki kez giyeceğim ürünleri alarak çöktüğünü anlamış durumdayım..

Pazartesi, Ocak 07, 2008

KABADAYI

Cumartesi gecesi ssabaha karşı eşimi Antalya ya uğurladıktan sonra pazar günü arkadaşalarımla vakit geçirmeye karar verdim.Bir iki mağaza dolaşdıktan sonra,hiç bir şey beğenmeyerek eli boş mola verdik.Denediğim şeylerin içinde kendimi uzaylı gibi hissettim.Ayrıca elimizde fazla seçenek omadığı için de bir iki modele bakıp alışveriş turuna son verdik.
Uzun süredir sinemaya gitmediğimiz için son günlerde çok konuşulan filmlerden "Kabadayı" filmine gitmeye karar verdik.Çok fazla şey umarak gitmediğim filmden beklediğimden fazlasını alarak çıktım diyebilirim.Şener Şen için çok fazla şey söylemeye gerek yok zaten.Ustalığını konuşturarak rolünün hakkını vermiş.Aslında hikayenin çoğu Şener Şen ve Kemal İmirzalıoğlu üzerinde yoğunlaştığı,afilli diyalogları onlar ettiği için diğer oyuncular pek de farkedilmiyor.Gerçi hakkını da yememek lazım,Kenan İmirzalıoğlu alışık olduğumuz delikanlı rolünün tam tersi bir rolde de başarısını ispatladı.Ama benim beğendiğim bir başka oyuncu daha vardı filmde."Sürmeli" rolünü oynayan Rasim Öztekin.Ben kendisine gerçekten hayran kaldığımı itiraf etmeliyim..
Belki de filmden tat almamı sağlayan easkiden kabadayılığın bile ahlakı,saygınlığı ve kültürü olduğunun vurgulanması ve bugün yozlaşmaya doğru hızla itilen topluma dair mesaj vermesiydi..
Tavsiye ederim..

Cuma, Ocak 04, 2008

hafta sonu alternatifleri..

Malesef kar sevincim kısa sürdü..Dün sabah yağan karlar öğlene kalmadan eriyip yok oldu..Yerine soğuk bir havaya bırakarak tabi ki..Tek tesellim haftanın son günün de olmamız ve eve gidip bir cuma gecesi keyfi yapacak olmam.Bu akşam yeni filmler geldiyse bir iki film izler,çerezimiz,meyvemiz ve hatta mısırımızla miskimlik yaparız..Pazar günü eşim 4 günlük bir seyahate çıkacağı için hafta sonu arkadaşlarımla da buluşmayı planlıyorum.Muhtemelen pzar günü şöyle bir iki mağaza dolaşabiliriz..Bugün Tita dan gelen %50 indirim mesajı da ne zamandır bakmak istediğim kot pantolon için bir alternatif daha sundu..Skinny pantolonlardan kendime uygun bulabilirsem bir tane edinmeyi düşünüyorum..Belki bir de bere ve eldiven alabilirim.Ama şu sıralar maddi kriz de olduğumuzdan muhtemelen sadece pantolon ile yetinebilrim:))
Kız kıza dolaşıp sohbet etmek,bir yerde sıcak bi şeyler içmek,belki sinemaya gitmek,bir iki yeni kitap alamk ne zamandır kendime zaman ayırmıyordum..Eşimin yokluğunu unutturmaz ama insanın kendini dinlemesi ve dinlendirmesi de gerekebiliyor..

Perşembe, Ocak 03, 2008

UYANIŞ

Çoğu kez şikayet etsemde güne erken başlamanın tadı gerçekten farklı.Yşadığınız şehrin uyanışını görmek gibi..Cıvıl kıyafetleriyle koşturan öğrenciler,kepenklerini açan esnaf,dükkanların önünden sahiplerini bakleyen gazeteler..Pencerelerini açıp hava analizi yapmak için burunlarını dışarı uzatan biz çalışan hanımlar:))
Yılın ilk adam gibi karını henüz kirlenmemişken görebilmek ve ayak değmemiş yerlere ilk basan olup,bembeyaz bir halıyla karşılanmak..evet,bugün güzel bir başlangıç yaptım güne..Umarım tüm güne yansır bu neşem..