Salı, Kasım 28, 2006

sil gözünün yalnızlıklarını..

şu sıralarda da ne hikmetse her yerde karşıma samsun ile ilgili bir şeyler çıkıyor..ya biri samsun lu oluyorum ya okuduğum bir kitapda geçiyor adı yada dinlediğim bir şarkıda..Bir çeşit efsun mu ki bu.Sevgilim namı diğer nişanlım:) İstanbul da bir süredir.Ev arkadaşım kardeşimse arkadaşlarıyla takılıyor daha çok..Yani ben yalnızlıkları oynuyorum geceleri.Ama her gün arkadaşlarımla beraberim gündüzleri.Yine de insanın sevdiği uzakta olunca hele birde o denli çok alışınca bir yanı ayazda kalıyor sanki..Gerçi bizi gelecekte muhtemel uzun bir ayrılık bekliyor.Benim görevim nedeniyle bi süreliğine farklı bir şehire gitme ihtimalim oldukça yüksek.Bu arada hala bizimkinin iş durumu da netleşmedi..
sıkıntılı günlerimiz şu sıralarda yani..garip bir hüzün var yine içimde..belki de tek sebebi ayrılık yada bıkkınlık ayrılıklardan..
şu anda dinlediğim bir parça nasılda kabartıyor kalbimi öyle..gece yolcuları;hüzün..
hele de o başlangıç müziği var ya onu duyduğum an duruyor zaman..sonra Emre Aydın..Belki bir gün özlersin,kim dokunduysa sana ona git,afili yalnızlık...nasılda depresifim ben yaaa...
Bir de bana Samsun u anımsatan isimlerden bir Tamer KARAN ..Kendisi ile aynı üniversite mezunuyuz.İlk sahne aldığı yerde yine Samsun da bir bar.Ve pek sevmediğim meslek grublarından birine mensup..Doktormuş kendisi.Merak ettim acaba Rama da mı çımış kendisi..Özledim ben Samsun u,Samsun gecelerini yaaa...

Salı, Kasım 21, 2006

Medeni durumunun adım adım değişmesi

ben nişanlandım..böyle pat diye söylediğime kanıpta evlilik meraklısı yada hr fırsatta dile getiren gıcıklardan sanılmayayım.Çünkü çoğu kişiye söyleyemedim bile.Tam da bizim tarzımızda ailelerin arasında bi tanışma ve yüzük merasimi oldu.Kimse kafamdan dolarlar yağdırmadı ya da altınlardan yürüyemeyen gelin kızlardan olmadım..Ha tabi o düğünde olur biliyorum ama benim düğünümde de onlardan olmayacağım su götürmez bi gerçek.Yüzük için kuyumcuya gittiğimizdeki yüz ifademde bunun en büyük kanıtıydı zaten..Netcem ben altın yüzüğü bakışım sanırım uzun süre silinemez hafızalardan..
Neyse netice de bi şey değişti mi yok hayır.Daha bir rahatız tabi o ayrı.Ama ne svgim ne mutluluğum gölgelendi bu durumdan..
Şu sıralar en büyük sorunumuz sevgilimin iş konusu.Bi süre beklmede kalacak ve bu durumun onu ne kadar rahatsız ettiğinin farkındayım.Ancak elimden ona destek olmak ve fazla soru sorup bunaltmamaktan fazlası gemiyor ne yazık ki.Oysa onu üzgün görmek tedirginliğini hissetmek içimde oınu pışpışlayıp mutlu etme arzusu uyandırmıyo değil.Ancak bunun onu daha da baskı içine sokmasından korktuğum için elim kolum bağlı kalıyor..
Umarım her şey yoluna girer..
Neden hep mutlu olmayı en çok hakedenlerin işi daha zordur???
Yine de inancımı yitirmeyip olumlu açılardan bakmalıyım yaşama.Öyle ya hayat o kadar uzun değil..

Cuma, Kasım 03, 2006

Bu tam benlik,hatta demlenmelik..

İçimden bi şey geçiyor,nasıl söylesem
Daha adını koyamadım devamını bi bilsem
Bilirim bu hisleri korkarım kendimden
Aşığım galiba neden bilemem
Nereden ama bilemem
Aşığım söyleyemem
Durumlar tanıdık ama galiba henüz erken
İçimden bir şey geçiyor,nasıl söylesem
Devamını bi bilsem
Sabahlar olur mu
Bakarız çaremize döneriz kendi halimize
Uyku tutar mı şimdi bizi
MANOLYA
BABAZULA

Niye ki..

Sevgilim şu an bir partide ve ben evdeyim.Evet aynen öyle..o girişde paraları toplamakla meşgul yani eğlenmiyor.Yada ben öyle biliyorum.Her neyse ki önemli olan benim evde huzurlu bi şekilde oturup babazula eşliğinde kıpraşıyor olmam..
Kestane kebabımı da yemişim.Filmimide izlemişim.Sıcak çayda deminde nette keyif yapıyorum.Ve ne hikmetse hiç de düşünmek ve kıskanmak gelmiyor içimden.Nedir bunun adı ya..Yada bu güven çok mu ağır acaba bana...

Gökkuşağının altından geçtim hala göğüslerim var:))yalancılar sizi..

Sinekli memleketden selamlar size..Nedir bu dedirtip delirtecek kadar çok sinek var etrafta.Öylesine arsızlarki arada bir dudaklarımızdan öpücük almaya bile cesaret ediyorlar..Bolvadin in neyi meşhur?Kaymak mı..Hayır!!!Tabi ki sineği..!!
Uzun zamandan beridir ilk kez gökkuşağı gördüm bu sabah.Kş yüzünü göstermekte perde arsından.Hava hem kapalı puslu ve serin serin esmekte,hem de güneş göz kırpıyor ara sıra.Nasılda bir kaç film alıp eve kapanıp,sıcak çayımı demleyip,yanında kestane film izleyesim var anlatamam..Neyse ki günlerden cuma alayım bari 2-3 film gideyim evime..Keşke aşkımda olsaydı yanımda..Ama bu sıralar mecburi ayrılık yaşıyoruz..Annem yanıda da:)
Son günlerde coca ile ilgili pek çok spekülasyon var malum..Az önce en ilginç ve iğrençlerinden birine rastladım.Cola ya rengini veren "cochineal" isimli bir böcekten söz ediyor.İşin aslı ben cola sevmem ve içmem de.Zaten şeffaf olmayan şeylere karşıda pek güvenim yoktur.Şeffaflık derken renk değil tabi kastettiğim.Bunca yıl sır olarak kalan bir formül hiç mi işkillendirmez kardeşim insanları??Yada yurdumun tek paranoyağı ben miyim??İsteyenler bi incelesin bence..
Bide dün geceyi anlatmadan yapamayacağım.Aşkımla nihayet huzurlu bi kaç saat geçirdik başbaşa.Özlemişim sevgilimi..Bide evlilik korkum gitgide azalıyor sayesinde.Ve başbaşa kalmayı sevdiğim kadar sevemeyince hiç bişeyi evlenmek daha bir güzel geliyor gözüme..
Ayrıca "The saw 3" de girmiş vizyona..Ben ikisini pek sevmemiştim ama yine de bi görmek lazım..

Perşembe, Kasım 02, 2006

yenilikler..

yeni bir ev ve yeni bir işle,yenilkler katmaya başladım hayatıma..
insanlardan farklarımı,farklılıklarımı daha da ayırt ettirmeye başladı son günlerdeki düşüncelerim.
en azından tüm doğallığıyla yaşıyorum hislerimi.
hareketlerimin yönü ekseninde doğrularımın çok şükür.
sevgimde dürüst ve hile götürmez,katışıksız.
hem anlayıp hem de kıymetini bilene verecek hala çok şey var beynimde ve kalbimde
her daim bir kontenjanım boşda "dürüstçe" gelene
ve her daim ansızın terk edilme riski var hayatımdaki yalanların,yalancıların...
bugün ilk günüm olacak yeni işimde.daha doğrusu ek işimde..umarım her şey yolunda gider ve hem kendime,hem de insanların bana olan güvenini boşa çıkarmam..
günün en kötü kısmı ise okuduğum bir haberle geldi..17 aylık bebeğe tecavüz..nasıl bir beyin,vicdan ve açlıkdır bu cinselliğe duyulan..annesiyle birlikte olup,yetmedi bebeğe boşaltmak kalanı..annenin nasılsa geleceği bu şimdiden tatsın düşncesinden midir bu vahşiliği..asıl önemlisi o bebeğin iler asla onarılamayacak güvensizliği..nasıl bir felaket yaşadığını bilememeden girdiği şok..kim bunu düzeltebilir..ilerde bunu ona kim açıklayabilir..çocuklar acımasızdır..kim onu duyacaklarından koruyabilir..nasılda iğrenç bir dünyada nasıl iğrenç insanlarla yaşıyoruz bir arada aklım almıyor..