Cuma, Nisan 27, 2007

nikah pastamız ve biz..

TEKNOSA OLAYININ DEVAMI..

,
Hey gidi hey sanal dünya sen nelere kadirsin..www.sikayetimvar.com adlı internet sitesine yazdığım mail sayesinde TEKNOSA farkıma vardı nihayet.Ve gereken yardım merkez tarafından gösterilerek ürün değişimi konusunda istediğim şekilde hareket edileceği bildirildi.Bugün gidip yeni ürünümü alacağım inşallah.Tabi yeni bir sorunlar dizisiyle karşılaşmazsam..

Daldık TEKNOSA ya asıl yazmak istediğim şeyi unuttum.Ben artık evli bir bayanım.Tayin durumum nedeniyle nikahımızı 22.04.2007 tarihinde gerçekleştirdik.Samsun da babaannemlerin evinin bahçesinde oldukça sıcak,samimi ve mütevazi bir nikah törenimiz oldu.Sanki kır düğünü yapmışız gibi.Her ne kadar gelinlik giyme olayı düğüne saklanmış olsa da bence bu hepsinden güzeldi.Hayatımda öyle köklü değişiklikler olmasa da her ne kadar,nikahın kerametinden olacak birbirimize bakarken daha da parlıyor gözlerimizin içi.Özellikle medyada değiştirilen toplumsal değerlerimiz neticesinde aile birliğinin,güvenin kalmadığı,eşler arasında evliliğin aşkım öldürdüğü,aldatmayı körüklediği gibi fikirler dikte edilmeye çalışılsa da beyinlerimize ben son derece huzurlu ve mutluyum..Ve bunlara inanarak hayatımı yönlendirmeye ve sevdiğim insana hep kuşkuyla bakmaya da hiç niyetim yok..

Henüz nikahta çekilen fotoğraflarımın hepsi ulaşmadı elime..Ama şöyle beğendiklerimden bir iki tanesini yerleştirebilrim zamanla..

Perşembe, Nisan 19, 2007

yemek yemek..

Dün izinli olduğum için evdeydim..Dinlenmem gerekmesine rağmen yapılan iğnenin etkisiyle sancım azaldığından olacak,günün nerdeyse tamamını ayakta geçiridim.Ve zamanımın çoğunu mutfakta geçirdiğimi farkettim.Yemek yapmayı bu denli seveceğimi ne üniversite ne de lise yıllarımda düşünemezdim..Ancak işin tuhafı ben iyi yemek yapar,güzel sofra hazırlarım tarzı bir yargı gelişmişti kendimle ilgili.Salatalarımı eskiden beri herkes severdi ancak ben bu yüzden her özel günde(bayramlar,nişan,düğün yemekleri vs..)salata yapmak zorunda kalmaktan pek hoşlanmadığımdan fazla insanla paylaşmazdim bu yönümü..
Zaman geçti devir değişti.Ne zaman ki evimde yalnız yaşamaya başladım ve hayatıma "erkek" denilen tür girdi yemek yapmaktan aslında çok derece zevk aldığımı anladım..Dün de hasta halimle mutfağa girip pastasından kurabiyesine ve yemeğinden,pilavına kadar donattım sofrayı..Tek bir şey kaldı yapmayı isteyip de yorulduğum için yapamadığım..Düğün çorbası..İlk kez Afyon da katıldığım bir düğün yemeğinde tattığım ve tadına hayran kaldığım bu çorbayı yapmayı da becerirsem çorba katagorisinde bir sorun kalmadı demektir..
Şu yemek sitelerinde görüp içimin gittiği sofralardan bir sabah da ben hazrlayıp,fotoğrafını yerleştireceğüim buraya..
Bakarsın formatı değişip blogun ,yemek tarifleriyle dolarmış:))

Pazartesi, Nisan 16, 2007

TENOSA REZALETİ

Tüketici hakları ve müşteri memnuniyeti konusunda titizimdir.Bu sebepten olacak markalaşmış firmalardan alışverişi daha güvenli bulurdum."di" diyorum çünkü TEKNOSA ile karşılaşınca fkrim değişti
Afyonkarahisar TEKNOSA mağazasından ağustos ayında bir MP3 player almıştım.Philp marka bir ürün.Fiyatı 169 ytl idi.Bir süre ürünüm arızalandı.Garnti kapsamında olduğu çiçin mağaza servise gönderdi.Ürün hatalı çıktığı için bana yenisinin verileceği söylenildi.Ürünümün geldiği söylenildi için mağazaya gittiğimde tatsız bir sürprizle karşılaştım.Bana gönderilen ürün yine philps marka ancak fiyatı 89 ytl.Üstelik gerek şekil gerekse şarj özelliği olarak beklentilerimi karşılamakta.Bende doğal olarak bunu kabul etmeyip ürünümün aynısını istedim.Ancak ellerinde o ürünün bulunmadığını benim gidipservisle görüşebileceğimim söylediler!!!Ben ürünün adlarına güvenerek TEKNOSA dan alırken bana önerilen yöntem hangi akla hizmet çözemedim doğrusu.Ben de o halde paramın iadesini istiyorum dedim.Ki bu da doğal hakkım.Fakat bunun da asla mmkün olmadığını belirttiler.TEKNOSA rezaleti bunla da kalmadı.Bnede belki sorun mağazadan kaynaklanıyor diye düşünerek merkeze mail attım.Tabi bu arada hala ürünü almadım.Ne mi oldu..tabiri caizse tıkkk yok..ABen bana merkezden haber gelmesinin beklerken Afyon mağazasından telefon aldım.LÜtfen size önerdiğimiz cihazı bizden alınız yoksa 10 günlük bekleme süresi dolacak ve size ürün veremeyeceğiz..BU 10 gün ne süresidir hiç kanun maddesi açıklamaıyor..Bende kabul etmeyeceğimi söyleyerek Nisan ın 4 ünde Tüketici hakları Merkezine başvurdum..Başvurumdan bir hafta sonra TEKNOSA ban kuryeyle kabul etmediğim alt ürünü yolladı:)Tabi yine kabul etmedim ve ürün ger gitti..Şu anda hala mp3 çalarım elime geçmedi..Zaten iş mp3 çalardan da geçti..Kurumsallaştığını milli üniformalı reklamlarla kamuoyuna duyuran bir firmanın "müşteri memnuniyeti"ve "tüketici haklarına" verdiği önem her şeyi ortaya koyuyor sanırım..!!
Neticeyi merakla bekliyorum..Ve her TEKNOSA reklamında çıkarın beyler o üniformayı demekten kendimi alamıyorum..

Perşembe, Nisan 12, 2007

Günün ikinci yarısı..

Yemeğimizi yedik,kavgamızı ettik,Kılıç kalkan ne gerekliyse kuşanıp büyk taarruza çıkıldı.Netice;iki yaralı kalp bi de harap olan sinirler.Restorandaki ağlama krizi,garsonların acımsı bakışları hariç tabi.Çarpılan bir araba kapısı ,gıcırdıyan tekerleklerden anlaşılan öfkeli ayrılış kızın ardından..Netice kimse birbirini anlamadı,kimse kendini anlatamadı..İletişim kanallarımızı açmak yerine savunmaya geçince böyle oluyor işte..
İş yerinde odaya atıp kapağı,ağlayarak boşaltıp hıncını kendinden atılan bir mesaj..Sonuç mutululuk gelsin diye kapına,bastırılan kırgınlıklar birikintisine eklenen bir damla daha..
Sevgili;sevilmeli ve sevdirmeli yaşamı değil mi?Aşk insanı bağlamalı hayata..
Zorla, gözyaşları arasında didiklenen bir parça tavuğun ardından yutulan sakinleştiriciler..Netice:Mide de bulantı ve muhtemelen hastanelik edecek ağrılar..
Aşk hayatı sevdirmeli değil mi..Canına can katmalı insanın..
Keşke kızın çarptığı kapının ardından biri seslenebilseydi kıza,alabilseydi kollarına..HIçkırıklarını hapsedebiseydi oraya..Aşk şefkat mi?..
Hayır,aşk yeryüzündeki en acımasız duygu..

CHAKI(yazılışını çok araştırdım en son bunda karar kıldım)

Alttaki afişe ilişkin..
Ben korku filmlerini severim..Hatta izlemediğim korku filmi,vizyna henüz girenler hariç kalmamış gibidir..İzlerken korktuklarım ve hatta bir süre etkisinde kaldıklarım olmamış mıdır?Olmuştur.Peki neden izleriz?Nedir bize sadistçe bir haz yaşatan korkudan.Sevişirken acı çekmek gibi bir şey bence sevgiliyle kopan keller izlemekden hoşlanmak.Her neyse konumuz afişti demi.Bir zamanların kült filmlerinden CHAKI benim için tam bir kabustu.Korktuğumdan değil aynı ona benzeyen bir bebeğim alması ve bunun kardeşimin psikolojisini derinden etkilemesinden.Bir müzik grubunun afişinde Chaki ye benzer alttaki resmi görünce aklıma geldi nedense.
Şu günlerde korku filmi izlemiyor olmama rağmen psikolojim bozuk aslında.Nikaha kaldı 10 gün.Benim kafamda koca bir kütle arap saçı.Bir de evlilik öncesi ilişkiye güven sorunu eklenince gel de çöz bakalım.Hayatı zorlaştırmayı neden bu denli seviyoruz ki.
Sorunları çözmek için az sonra çıkacağımız öğle yemeği umarım işe yarar..Gelişmeler yemekten sonra aktarılacaktır..