Perşembe, Ağustos 19, 2010

Geçen günler

Kaç gün oldu saymıyorum bile artık.Sinek gibi evin içine tıkıldım.Tabi bu bi nebze benim de tercihim.Çünkü hava inanılmaz sıcak ve ben su içmeden uzun süre dışarda kalmaya dayanamam.Evde bile 3 den sonra halsizleşmeye her şeyi birbirine karıştırmaya başlıyorum.Gerçi bir günüm bir günümü tutmuyor.Bazen son derece enerjik bazense miskin hissediyorum kendimi.Bugün iyi olduğum günlerden birindeyim neyseki.
Bugün kalkar kalkmaz evdeki bayat ekmek ve pideleri değerlendirmek için bir şeyler düşündüm.Ekmekleri çoğu zaman yaptığım gibi galeta unu yaptım.Pideleriyse akşama pideli kebap yapacağım.Bu sıralar de evdeki şeyler bitene kadar yerine ekstra bir şey almamaya,olanları kullanmaya çalışyorum.Zaten iki kişi olunca yemekleri de küçücük çorba tencerelerinde pişiriyorum.Ona rağmen öyle çok şey artıyor ki.Bu ayda israf insanın canını daha çok yakıyor.
Mutfakla uğraşmak dışında bol bol da kitap okuyorum.Ahmet Ümit'in Bab-ı Esrar' ı btirdim en son.Ancak çok hoşlandığımı söyleyemem.Sanırım ben Aşk' a benzeyen en azından üstünde onun kadar iyi kurgulanmış bir kitap bekliyordum.Bu kitapsa bana gerçekcilikten uzak ucuz bütçeli mistik dizileri çağrıştırdı.Şems-i Tebrizin kitabın baş kahramanı Karen ile diyalogları bazen gerçekten çok komik ve basitti.Bu konularda yazılan kitapların üzerinde bence çok daga fazla zaman harcanmalı.Tasavvufun herkesin üstünde kitap yazabileceği kadar derinliği olmayan bir konu olduğunu düşünmüyorum ben..
Elimdeki bir diğer kitap ise,İskender Pala,İki Dirhem Bir Çekirdek.Daha önce Katre-i
Matemi okuduğumi için çok incelemeden bu kitabı da almıştım.Eski dilden kelimeler içeren kitapları,o dönemin hayatını okumayı seviyorm.Suskunlar bu tarz kitaplar arasında dilini en sevdiğim kitap diyebilirim.İki Dirhem Bir Çekirdek ise bunlardan farklı.Günümüzde kullanılan bazı deyimlerin ortaya çıkışını anlatıyor.Anlamını bilmediği her kelime için sözlüğe sarılan biri olduğumdan keyifle okuyorum.
Ayrıca Mesnevi'yi de okumaya çalışıyorum.Daha doğrusu anlamaya.Gerçekten kavrayarak okumak istediğim için internetten bir araştırma yaptım ve Fatih Çıtlak ve Cemalnur Sargut'un Mesnevi ile ilgili çalışmalarına rastladım.Zaten her ikisinin de tavırları,bilgileri ve sunuşlarındaki mütevazilik beni hep etkilemiştir.Fatih Çıtlak Mesnevi üzerine bir radyo programı yapmış.Bunun ses kayıtlarını da dinleyerek okumayı planlıyorum.
Evett..Geçen günlerim bu ve bunun gibi faaliyetlerle doluydu.Umarım okullar başalayana kadar yeterince arınmış ve dinlenmiş olurum..

Hiç yorum yok: