Perşembe, Nisan 09, 2009
Atom karınca...
Son günlerde kendimi atom karınca gibi hissediyorum..İş hayatı zaten malumunuz sürekli koşturmaca.Eve geliyorum önce bir ortalığı toparlama ardından mükellef bir sofra kurma.Bu tabi biraz da benimpinpirikliliğimden,kabul ediyorum.Asla tek çeşit yemekle yetinmem.Çorbası,salatası ara ve ana yemekleri olacak.Sofrada da her zaman servis tabağı çatalı gibi bol teferruatlı malzemeler..Misafire özel diye bir kavram yoktur benim mutfağımda.Ben de en iyi porselenlerde yemeyi hak edecek kadar değerli değil miyim?Ardından sofra toplama,makineyi yerleştirme,bir kısmını elde yıkama ve mutfağı düzenleme.Bu esnada çay da demlenmiş olduğundan yemeğin üstüne çayımız.Daha doğrusu beyefendinin çayı.Ben genelde akşamları meyva tercih ediyorum..Çünkü çay içersem muhakkak yanında bi şeyler atıştırıyorum..Fiziğimle ilgili şimdilik hiç bir sorunum yok ama geleceğimi riske atamam demi???Beyefendinin meyva tabağı da hazırlandıktan sonra kendi özel işlerime vakit ayrılır(Puzzle,kitap okumak,araştırma vs.)..Arada ütü vs. gibi UFAK işler de yapılır ve yatış faslına geçilir.Bi de sevgilim yastık sohbetine çok düşkün olduğundan onla çene çalınır,ardından o uyur benim uykum kaçar ve yatak da dönüp durulurak kalan son enerji de harcanır...
İşte bu yoğunluktan ben sabit kilomdayken sevgilim 97 kiloyu gördü.Dikkat ettiyseniz onun tüm bu faaliyetlere katılımı sadece tüketimden ibaret çünkü..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder